Dünya Sağlık Örgütü’nün son açıkladığı rakamlara göre, dünyada 34 milyonunu 15 yaş altı gençlerin oluşturduğu 466 milyon işitme engelli var. İşitme engelli bu bireylerin neredeyse tamamı da toplumsal yaşamlarının her alanında, engeli bulunmayanlara kıyasla, her açıdan daha fazla zorlukla karşılaşıyor.
Oysa diğer tüm engelli bireylere olduğu gibi işitme engelli bireyler için de engeller yaratan ve bu engelleri aşamadığı için onları ‘yetersiz’ olarak adlandıran yine bizleriz. İşitme engellilerin toplumsal yaşamda var olabilmelerine, kendilerinin ifade edebilmelerine ve kısacası yaşamlarını kolayca sürdürebilmelerine engel değil destek olabilmemizin yolu ise onlarla aynı dili konuşabilmemizden geçiyor.
İletişim kurmak, toplum olmanın olmazsa olmaz unsurlarından bir tanesi. Hepimiz çevremizdeki insanlara karşı kendimizi ifade edebilmek ve karşılığında da anlaşılabilmek istiyoruz. Tüm diğer insanlar gibi iletişimde çevresiyle ortak bir paydada buluşmayı dileyen işitme engelliler için bunu gerçekleştirmek ise ne yazık ki kolay olmuyor.
Kendisini dilsel ve işitsel anlamda ifade edemeyen işitme engelliler “işaret dili” olarak adlandırılan bir dil kullanıyorlar. Bu dil, kendi aralarında iletişim kurabilmeleri ve seslerini duyurabilmeleri için el hareketleri ile jest ve mimiklerini kullandıkları bir dil.
İşaret dili bilmeyen kimseler ile ancak işaret diliyle anlaşabilme durumunda olan kimseler arasında bir iletişim güçlüğü meydana çıkıyor. Bu güçlükle başa çıkmak için de işaret dili tercümanı olarak kendisini adlandıran bazı kimseler hizmette bulunuyorlar. Aracı durumunda bulunan bu tercümanlar sayesinde de, işitme engelli bireylerin hastane, okul, adliye gibi her türlü toplumsal alanda maruz kaldığı problemleri aşabilmesi mümkün oluyor.
Dildeki kültürel öğeler işaret dilinde de var olduğu için her ülkenin işaret dili birbirinden farklılık gösteriyor. Bu nedenle de konuşarak kendisini ifade edemeyen bir kimsenin, her ne kadar kendi ülkesindeki işaret dilini kullanabilse de, yurt dışındayken çoğu zaman iletişim kurabilmesi söz konusu olamıyor. Bu nedenle de farklı dillerde konuşan taraflar arasında da işaret dili çeviri hizmeti gerçekleştirilebiliyor.
Bugün pek çok çeviri bürosu, işaret dili bilen tercümanlar aracılığıyla işaret dili çeviri hizmetini sunuyor. İşaret dili çeviri bürosu seçerken yapmamız gerekenlerin bazıları ise şunlar;
Tercih edilen büronun işaret dili tercümanı, ülkelerin işaret dili tercümanlığı sertifikalarını almış olmalıdır.
Konuştuğu dilin dil bilgisi kurallarına hâkim olmayan bir kimse işaret dili tercümanlığında başarılı olamayacağından, işaret dili tercümanında da Türkçe dil bilgisine hâkimiyet aranmalıdır.
İşaret dili tercümanın, iletişim kurmaktan ve insanlara yardımcı olmaktan hoşlanan bir kimse olduğuna dikkat edilmelidir.
İşini disiplin ve profesyonellikle yapan çeviri büroları her anlamda mümkün olan en iyi hizmeti sunacağından, işaret dili çeviri hizmeti alınırken de bu bürolar tercih edilmelidir.