Kitap çevirisi, yazının icat edilmesinden sonra geliştirilip farklı dillerdeki kitap çeşitlerini kişilerin kendi ülkelerine yönelik uyarlamasına verilen sürecin genel adıdır. Bu süreç biraz zorludur. Bununla beraber dâhil olunacak dilin hâkimiyeti de son derece önemlidir.
Kitap çevirilerinde çeviri yapılacak dilin tüm özelliklerinin yanı sıra toplumun kültürü, gelenek-görenekleri, günlük kullanımları gibi unsurlarda detaylı şekilde bilinmelidir. Tercüme yapılırken dilin günlük kullanıma uygun terim, deyimlerin kullanılması önemlidir. Bu açıdan yerelleştirme hizmeti çevirilerin doğru olması açısından önem kazanır.
Kitaplar, yazıldıkları dönem ile kültüre göre pek çok farklılık taşır. Bu alanda yapılan çalışmalar açısından büyük bir çoğunluğunun yapılacak olan çevirinin mevcut dönemini iyi biçimde bilmek son derece önemlidir. 1900’lü yıllardan bir kitabın çevirisi yapılmak istendiği zaman, o döneme de hâkim olunması gerekir. Bu alanda yapılacak olan çalışmalarda ise o dilin hem edebiyatını hem de tarihini bilmek son derece önemli bir konudur.
Kitap çevirisi yapacak olan kişiler, ilk etapta deneme çalışması yapılması gerekir. Yapılan deneme çalışması ise yayın evine gönderilir. Ardından da yayınevinin beğenip olumlu yönde dönüş yapması gerekir. Bu dönüş, kabul alındığını ve kişinin çevirmen olarak çalışacağını gösterir. Fakat kabul edilmek, bu sürecin sadece başlangıcıdır.
Dünya tarihinde herhangi bir yazarın kitabı, çevrilmek istediği zaman ilk etapta o kitabın yazarın gözü ile okunması gerekir. Kitap, normal okuyucu şekilde okunduğu zaman hem detayların hem de betimlemelerin kaçırılması son derece muhtemeldir.
Çeviri sırasında kullanılacak olan ifadeler çevirmenin değil, yazarın kendi ifadeleri olmalıdır. Aynı zamanda kitabın yazarına saygı duyulmalıdır. Yazarın ifadelerine karşı herhangi bir müdahale yapılmaması gerekir. Bu durum, yazara yapılan bir haksızlık şeklinde de kabul edilir.
Aynı zamanda metnin özgünlüğünü de büyük ölçüde bozar. Kitabın orijinalliğini korumak, her zaman öncelik halinde olmalıdır. Bu sebeple hem yazara hem de kitaba karşı saygı çerçevesinde yaklaşılması gerekir.
Kitap Çevirmenliği, düz bir metin çevirisi ile kıyaslandığı zaman pek çok açıdan farklı uzmanlık gerektirdiği görülür. Çeviri yapılan dile tam anlamıyla hâkim olmanın yanı sıra hem kaynak hem de hedef dilde pek çok kitabın okunmuş olması gerekir. Aynı zamanda edebiyata da yatkın olunmalıdır.
Akademik çeviri ya da edebi konulu bir çeviri yapmak için okulların dil ve edebiyat, çeviribilim ya da mütercim tercümanlık gibi bölümlerinin birinden mezun olunması gerekir. Bu durum, kitap çevirmenliği işi arayan kişilerin yararına olur. Bu bölümler, sıklıkla farklı yapıda metinler okuyup analiz yapabilmeyi gerektirir. Bu nedenle işverenlerin de sıklıkla tercih ettiği bölümlerdir.
Kitap çevirmenliği yapmak isteyen kişilerin doğru biçimde bir çalışma süreci oluşturmaları gerekir. Yapılan her çalışmanın hem doğru kayıtlar altında olması hem de işin korunması açısından kitap çeviri sözleşmeleri yapılır.
İlk sözleşme; yayınevi tarafından yapılır. Burada tercümana bir defalık ödeme yapılır. Bu sözleşme içinde tercüme ödemesi, sayfa başına bir rakam belirlenip yapılır. Tek seferlik ödeme sistemini kapsayan sözleşme kabul edildiği zaman, kitabın tüm hakları tek seferde satılıp her başım için ücret talebinde bulunulmayacağı kabul etmiş olunur.
Kitap çeviri sözleşmelerindeki ikinci sözleşme çeşidi ise TİP sözleşmesidir. Burada yayınevi, kitabın basım aşamasında oluşan telif ücreti kapsamında ödeme gerçekleştirilir.