Günümüzde altyazı ya da dublaj seçeneğiyle dünyanın farklı noktalarında çekilmiş filmleri ve dizileri rahatlıkla izleyebilir ve keyfini çıkartabilirsiniz. Ancak bazı uluslararası gişe rekoru kıran filmler, yanlış yapılan dublaj ya da altyazı çevirisiyle izleyicileri şoke edebilir.
İşte kötü çevirileriyle izleyicilerin film kalitesini düşüren 7 film;
Roma filmi senaristliğini, yönetmenliğini ve yapımcılığını Alfonso Cuaron’un üstlendiği 2018 yapımı filmdir. Meksiko City’de büyüyen yazarın yarı otobiyografik hikayesini konu alan filmde, İspanyolca ve Meksika dilinde diyaloglar vardır. Tamam, kabul edelim şimdiye kadarki en kötü film çevirisi olmayabilir ancak altyazı çeviri noktasında tam bir skandal.
Netflix, filme Kastilya İspanyolcası eklediği için eleştirildi ve bu eleştirilerin ardından hemen altyazıları kaldırdı.
Ardından ATAA, Fransızca altyazıların yanlış çeviriler, yazım hataları ve dilbilgisi yanlışlarıyla dolu olduğunu dile getirdi.
İnsanlar Çincenin İngilizceye yanlış çevrilmesine aşinadır. Menüler, işaretler, uyarılar derken filmlerde de Çince çeviri yanlışları görülmeye başlandı. Yanlış yapılan altyazı ya da seslendirme çevirileri, izleyicinin filmi anlamasını ve filmden zevk almasını engeller.
Örneğin; Kaptan Amerika tarafından kullanılan ‘’ evdeyim ‘’ ifadesi, ‘’ iyiyim ‘’ olarak çevrilmiştir.
Bir örnek daha; ‘’ Buradan kurtulamayabiliriz ‘’ ifadesi, ‘’ artık geri çekilelim ‘’ olarak çevrilmiştir.
Filmin Macarca dublajı Hong Kong’da yapıldı. Dudak senkronizasyonlarının uyuşmaması nedeniyle kötü bir çeviri olarak kabul ediliyor. Ayrıca seslendirme sanatçılarının seçimi de karakterlerle uyuşmamakta. Seslendirme sanatçılarından bazıları yüksek sesle konuşurken, bazıları da alçak sesle konuşuyordu ve bu durum da filmin anlaşılmasını güçlendirdi.
Filmin altyazı çevirisi de kötüydü. Örneğin bazı noktalarda karakterler konuşuyordu ancak altyazı yoktu.
Transformers filminin Macarca versiyonu da diğer filmlerle aynı kaderi paylaştı. Filmdeki en kötü ve bariz çeviri hatalarından biri, seslendirme sanatçılarının yanlış seçimiydi. Lennox ve Sam karakteri için seslendirme sanatçısı seçilirken maalesef yaş konusu göz ardı edildi. Böylece karakterin yaşıyla seslendirme sanatçısının yaşı uyuşmadı. Ayrıca Ironhide’ı seslendiren seslendirme sanatçısının replikleri es geçmesi, olumsuz ruh hali, senkron uyuşmazlığı da kısa sürede fark edildi.
Fransa’daki seslendirme sanatçıları, Yıldız Savaşları filmindeki karakterlerin İngilizce adlarını birebir kullandılar. Bu isimler Fransız izleyiciler için bir sorun teşkil etmedi ancak filmin orijinal anlatısıyla ilgili nüanslarını kaybettiler.
Eğer ki Shrek filminin Lehçe versiyonu İngilizce konuşan biri izlerse, şimdiye kadarki en kötü film çevirisiyle karşılaşabilir. Atıfta bulunulan hikâyeler, Polonyalı izleyicilere tanıdık gelmeyebilir. Ancak bunun bir yandan da iyi olduğu söylenebilir. Sahnelerin birinde Shrek, Eşek’i acımasız görünen et evine sürükleyeceğini anlar. Burada yerel bir halk masalına atıfta bulunulmuş ve bu durum da Polonyalı izleyicilerin merak duymasını sağlıyor.
Bu filmde en dikkat çeken repliklerden biri, ‘’ Devam et, günümü güzelleştir’’dir. Bu ünlü sözü İtalyanca versiyonuna ‘’ Devam et, beni mutlu et ‘’ olarak çevrilerek etkililiğini yitirmiştir.
İşte bu örneklerle seslendirme ve altyazı çevirilerinin filmler için ne kadar önemli olduğunu görebilirsiniz. İzleyicinin filmi tam olarak anlaması ve takip edebilmesi için çeviri hizmetleri çok değerlidir.
Kaliteli ve hatasız film çevirileri, filmin orijinal amacının ve mesajının kaybolmasını engeller. Ayrıca çeviri hizmetiyle beraber yerelleştirme de hizmetinden de yararlanılırsa hedef dilin kültürüne uyumlu bir hale getirilmiş olur. Böylece de iyi çevrilmiş film, gişede başarısıyla büyüler.